
Prof. Dr. Hüseyin Uysal’ın anlatımı ile Kişilik Seviyelerinin yedinci basamağı olan Nefsi Kamile videosunu istifadenize sunuyoruz.
Olgun / Saf Bilinç Düzeyi (Sır Sahibi Olan Kişiler)
Bu bilinç düzeyi, arınmış, saf, berrak, ulvî ve olgun bilinç düzeyidir. Bütün marifet sırlarının elde edildiği ve ancak Allah tarafından vehbî olarak lütfedilen bir bilinç düzeyidir; Hakk vergisidir, sırf çalışmakla elde edilmez. Kader sırrına vâkıf, ilâhî bir ihsandır.
Bu kişiler;
– Kendi varlıklarının geçiciliğini idrak ederek, kendi ÖZlerinin kaynağına ulaşmışlardır.
– Bu kesret (çokluk) aleminde zuhur eden eşyanın ve olayların görüntülerine, isimlerine ve niteliklerine kapılmazlar.
– Manevi eğitimleri dolayısıyla kazanmış oldukları ilim aracılığıyla eşyanın (varlıkların) artık ne olduğunun ve bunun Allah’ın hangi güzel isimlerinin ve sıfatlarının eseri olduğunu vasıtasız olarak idrak ederler.
– Nereye dönerlerse dönsünler, kemâlinden ötürü, her yerde Esma’ü-l Hüsna’nın yansımalarını, tecellîlerini müşahede etmektedirler. Kur’ân’da bildirilen “Fe eynema tuvellû fesemme Vechullah” : Her ne yana dönerseniz Allah’ın vechi oradadır (Bakara,115) ayetinin sırrına vâkıftırlar.
– Tenzîh’ten de (reddetme) teşbih’ten de (benzetme) münezzeh olarak, Kesret’te Vahdet’i ve Vahdet’te de Kesret’i (yani çoklukta Bir’liği, Bir’likte de çokluğu) idrak ederek eşya (varlıklar) ilmi’nin sırrına vakıftırlar.
Bu bilinç düzeyine erişenlere genellikle irşad hizmeti verildiğinden bu makama aynı zamanda “irşad makamı” da denilir. Allah, bu bilinç düzeyindekilerin hâl ve davranışlarındaki mükemmellikle, insanları gafletten uyarıcı bir tesir oluşturur. Böyle zatlar, kendilerini bilmeyen insanlar ile görüşseler, o kişilerin durumunu hemen anlarlar, isterlerse onlara gerekli uyarılarda bulunurlar. Kendilerine böyle bir uyarıda bulunulan kişiler, eğer komada değillerse hemen uyanırlar.
“Sır boyutu”nda yaşayanlar hem kendileri gerçek özgürlüğü yaşarlar, hem de sevdikleri ve uygun gördükleri kişilere de (Allah’ın izniyle) gerçek özgürlüğü yaşatabilirler. Bu kişiler, bir Kutsi hadiste “İnsan benim sırrımdır, ben de insanın sırrıyım” diye anlatılmaya çalışılan manaya (gizli sırlara) vakıf olan kişilerdir.
Bu “Sır boyutu”nda yaşayan kişiler Allah tarafından özel olarak seçilmiş kişilerdir. Bunlara “havâs-ul havâs” yani “seçilmişlerin seçilmişi” de denir. Sayıları çok azdır. Böyle kişiler yeryüzünde “kendilerine gelmek isteyen kişiler” için yol göstericidirler. Bunlara “Mürşid-i Kamil” de denir. Böyle kişileri bulmak çok zordur. Çünkü kendilerini gizlerler. Dış görünüşleri sıradan insanların dış görünüşlerinden farklı değildir. Her çeşit kılık ve kıyafet içinde olabilirler. Konuşmaları da sıradan insanların konuşmasına benzer.
Halk arasında “Her gördüğünü Hızır bil” diye bir söz vardır.
Her gördüğünüzü Hızır diye bilemeseniz de;
Siz her gördüğünüzü “O’nun büründüğü bir sûret” olduğunu bilseniz bile yeter.
Sır boyutunda fazla konuşmak doğru olmaz, ama şunu da ifâde edeyim ki;
Herkesin içinde bir “Sır” vardır. Bu sırrı anlamak için;
“Fâtiha” ve “İhlâs” sûrelerinin gerçek anlamlarını öğrenmeniz yeterli olacaktır.